Anlatımın ve Anlatıcının Amacı

Anlatımın ve Anlatıcının Amacı

Anlatımın ve Anlatıcının Amacı

Etkili bir iletişim için iletişim öğelerinin (gönderici, ileti, kanal, alıcı, bağlam) tam olması gerekir. Gönderici iletisini alıcının anlayabileceği dil kodları ve kanal yardımı ile gönderir. Gönderici ile alıcının ortaklıkları ne kadar fazla ise iletişim o kadar etkili olur (ortak deneyim, ortak bilgi birikimi, ortak dil özellikleri vb.).

İletişimde en etkili öge dil‘dir. Beden dili, jest-mimiklerle de iletişim kurulsa da en yaygın iletişim biçimi dil ile iletişimdir. Öyle ki görme ve duyma problemi olanlar dahi kendilerine has bir dil sistemi ile iletişim kurmaktadır. Dil öğelerinin hem iletilmesi kolaydır hem de ifade gücü yüksektir. Sözcüklerin anlam alanının genişliği iletişim alanımızı da genişletir. Aynı sözcük farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir. Bu zenginlik iletişimde dilin vazgeçilmez bir öge olduğunu kanıtlar.

Muhatap sözcüğünün iletişimdeki karşılığı alıcı’dır. Anlatımda üslubumuz alıcıya göre değişmelidir; çünkü herkesin anlama, algılama şekli farklıdır. Ayrıca kişilerle aramızdaki yakınlık derecesi de üslubumuzu değiştiren etkenlerdendir. Örneğin; başımızdan geçen bir olayı annemize, arkadaşımıza, sevmediğimiz birine anlatırken birbirinden farklı dil kodlarını kullanırız. Bu farklılık hem kişiler arası yakınlık derecesi için zorunludur hem de karşımızdaki insanın anlayabileceği dilden konuşup ideal bir iletişim için.

Üslup: İfade tarzı. Sanatçının duyuş, düşünüş ayrılığı. Her şair ve yazarın kendine göre bir üslubu vardır.

Anlatımda üslup, amaca ve muhataba göre değiştirilir;çünkü iletişim kurulan kişi yani alıcının durumuna göre ve göndericinin amacına göre iletişim kanalında değişiklik yapılabilir.

Bir konu herhangi bir amaçla yazılmışsa anlatım biçiminde bu amaca göre şekillenir.

Örnek: Su iki hidrojen bir oksijenden oluşur. Maddenin üç halinden biridir. (bilimsel)

Su insan hayatının vazgeçilmezlerinden biridir. İnsan hayatında deyimlerin içine kadar bile girmiş olan bu madde hayatın kaynağı kabul edilir. (sanatsal)

İstanbul un en büyük sorunlarından biri olan su sorunu son yıllarda yapılan çalışmalarla çözüme kavuşturuldu.

Not: İletiyi gönderene gönderici, iletiyi alana alıcı, göndericinin vermek istediği mesaja ileti, iletiyi gönderme şekline kanal, iletişimin gerçekleştiği ortama bağlam, alıcının iletiyi algılayarak verdiği cevaba dönüt denir.

Yazılı ve sözlü her türlü anlatımda anlatıcı ile okuyucu/dinleyici arasında anlatımın amacı etrafında şekillenen bir ilişki vardır. Bir anlatıcı genel olarak ya coşku ve heyecanlarını ifade etmek ya bir olayı anlatmak ya da bir şeyi öğretmek amacıyla anlatımını gerçekleştirir. İşte anlatıcıyı bir şeyleri anlatmaya iten neden, o anlatımın amacıdır.

Anlatıcı anlatma eylemine girişmeden önce şu sorulara cevap bulmalıdır:

  • Ben bu anlatımı hangi amaçla gerçekleştireceğim? Bu metin/konuşma, okuyucularda/dinleyicilerde ne tür etkiler uyandırmalıdır?
  • Bu metin/konuşmanın muhataplarının nitelikleri nelerdir?

Anlatıcı bu sorulara net cevap verdikten sonra “anlatımın oluşumu” aşamasına geçmelidir.

Bu durumu bir örnekle açıklayalım:

Vatan temalı bir metin yazmaktaki amacım nedir? Bu soruya ne tür cevaplar verilebilir:

  • Vatan savunmasında emeği geçen kişileri hatırladıkça coşkuya kapılıyorum.
  • Bir şiir yazarak coşkularımı başkalarıyla da paylaşmak istiyorum.
  • Vatanın tehlikede olduğunu düşünüyor, yurttaşları bu konuda uyarmak istiyorum.
  • Vatan tehlikededir diyenlerin ülkeyi felakete sürüklediklerini düşünüyorum.
  • Vatanla toprak parçası arasındaki farkı vurgulayarak yurttaşların bu konuda bilinçlenmesini istiyorum.
  • Vatanı olanlarla vatansızlar arasındaki farkı ortaya koyarak vatanın niçin önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.

Ben bu metni kimler için yazacağım, hedef kitlemi kimler oluşturmaktadır?

  • Siyasi konulara ilgi duymayıp edebi metinleri okumakla yetinenlerdir.
  • Gazetede günlük yazılar yazıyorum.
  • Hedef kitlem, ortaöğretim gençliğidir.
  • Ulaşmak istediğim kesim vatan sevgisini yeterince hissetmeye entelektüellerdir.

Bu tür cevaplar uzayıp gider. Anlatıcının, metnini kim ve ne için oluşturacağına karar vermesi son derece önemlidir. Çünkü metnin uzunluğu-kısalığı, derinliği-yüzeyselliği vb. bu sorulara verilecek cevaplara göre belirlenecektir.

Anlatımın bir amaç doğrultusunda şekillenmesinin, metni/konuşmayı ne şekilde etkilediğini göstermek için; başka bir örnek daha verelim: “Su” ile ilgili metin yazmak isteyen bir kişi, anlatımının amacını belirlemek için kendisine şu soruları sormalıdır: “Suyu konu alan bir metin yazmaktaki amacım nedir? Bu metin, okuyucuda hangi etkiyi uyandırmalıdır?” Bu sorulara şu tür cevaplar verilebilir:

  • Ben bir şairim. Suyun bende çağrıştırdıklarını, bana hayal ettirdiklerini, bende uyandırdığı coşku ve heyecanları dile getirmek istiyorum.
  • Ben bir bilim adamıyım. İnsanlar, en çok tükettikleri sıvının bilimsel niteliklerini öğrenmek isteyebilirler. Ben suyun kimyasal ve fiziksel özelliklerini anlatarak insanların bu konudaki meraklarını giderebilirim.
  • Ben bir gazeteciyim. Barajlardaki su seviyesinin azaldığını gözlemliyorum. Bu konuda bir haber yazısı yazarak kişileri suyu daha tutumlu kullanmaları yönünde etkileyebilir.

Ayrıca bakınız ⇒Anlatım Türleri

. Öyküleyici Anlatım
. Betimleyici Anlatım
. Öğretici Anlatım
. Açıklayıcı Anlatım
. Kanıtlayıcı Anlatım
. Tartışmacı Anlatım
. Coşku ve Heyecana Bağlı Anlatım
. Destansı Anlatım
. Düşsel Anlatım
. Mizahi Anlatım
. Emrdici Anlatım
. Söyleşmeye Bağlı Anlatım
. Gelecekten Söz Eden Anlatım

DİL VE ANLATIM

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu