Anlam (Mana) Nedir?

Anlam (Mana) Nedir? Türleri, Özellikleri, Örnekler

Anlam (Mana) Nedir?

Anlam (mana): Bir sözcüğün, bir cümlenin ya da bir sözün anlattığı düşünce, zihnimizde canlandırdığı şey.

Dilbilim açısından sözcükler, bir ses topluluğu olmalarının dışında belli bir anlam yüklenmiş birimler olarak ele alınır. Hiç bir anlamı olmayan ses gruplarına sözcük denemez.

Sözcükler kullanılışlarına göre çeşitli anlamlar taşırlar. Sözcüğün anlattığı ilk ve asıl kavrama temel anlam denir. Öteki anlamlar, temel anlama (gerçek anlam, öz anlam) bağlandığı için buna kavram çekirdeği de denir.

Temel anlama bağlı olarak kullanış sonucu ortaya çıkan yeni kavramlara ise yan anlamlar, başka deyişle mecazi anlamlar denir.

Söz gelimi ‘göz’ sözcüğünün temel anlamı görme organı’dır. Mecazi (yan) anlamları ise şunlardır: kaynak (su), delik (iğne vb.), bölme, ağacın tomurcuklu yeri, nazar. Bu yan anlamlar göz sözcüğünün çeşitli kullanılış biçimlerinden doğmuştur.

Çağdaş anlambilim sözcüğün anlam çerçevesini dört ayrı açıdan değerlendirmektedir:

  • Temel anlam,
  • yan anlamlar,
  • tasavvurlar,
  • duygu değeri.

Bu sınıflamaya göre sözcüğün temel ve yan anlamlarından başka tasavvurlara ve duygulara bağlı yan anlamları da göz önünde tutulmalıdır. Çünkü tasavvura ve duygu değerine bağlı anlamlar toplumdan topluma, kişiden kişiye değişebilen anlamlardır. Söz gelimi sinema sözcüğü bir Batılıda, bir İstanbulluda, bir Sivaslıda değişik çağrışımlara yol açacaktır. Bu anlam aynı ulusun kendisiyle köylüsünde ayrı tasarımlar doğurabileceği gibi, aynı çevrenin iki ayrı insanında da değişik tasarımlar yaratabilir. Ayrıca sözcüklerin tek tek kişilerde uyandırdığı duygular bütünüyle birbirinin tersi olabilir. Ancak, nesnelere ad olan somut sözcüklerin duygu değeri taşımadığı da belirtilmelidir.

Sözcükler zamanla çeşitli anlam değişmelerine uğrarlar. “Anlam değişmesi bir kelimenin anlattığı kavramdan az ya da çok uzaklaşması, onunla uzak-yakın ilgisi bulunan, ya da hiç ilgisi bulunmayan yeni bir kavramı yansıtır duruma gelmesi” demektir (Doğan Aksan).

Bu tür değişmeler genellikle şu üç grupta toplanabilir:

  • anlam daralması,
  • anlam genişlemesi ve
  • genelleşme, başka anlama geçiş.

Bir sözcüğün anlamının bir bölümünü zamanla yitirmesine ya da genel bir anlamdan özel bir anlama düşmesine anlam daralması denir.

Çokanlamlı bir sözcüğün anlamlarından bir ya da birkaçını yitirerek bir tek anlamıyla yaşaması Türkçede en çok görülen olaylardandır. Söz gelimi oğul sözcüğü eski Türkçede hem kız hem de erkek çocuklar için, erik sözcüğü ise şeftali, kayısı, zerdali gibi meyvelerin ortak adı olarak kullanılmaktaydı. Oysa bir sözcüğün özel anlamının zamanla genelleşmesi diye tanımlanabilecek olan anlam genişlemesi olayına Türkçede pek rastlanmamaktadır. Daha çok Dil Devrimi’yle başlayan anlam genişlemesi olayının, sözcüğün yan anlamlar kazanması biçiminde ortaya çıktığı görülüyor. Söz gelimi yukarıda belirtilen zaman dilimi içinde dal sözcüğü branş anlamında; ödül (güreşte) ise mükâfat anlamında kullanılmıştır. Özel adların genelleşerek bir nesne adı olmasına ise çok rastlanır: röntgen (Röntgen), konyak (Coknac), jilet (Gillette) gibi.

KAYNAKÇA
Doğan Aksan, Anlambilimi ve Türk Anlam-bilimi, 1971; A. Özkınmlı, Türk Dili- Dil ve Anlatım, 2001.

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu