Tiyatro Terimleri Sözlüğü (U-Ü-V-Y-Z) Harfleri

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (U-Ü-V-Y-Z) Harfleri

(U) Harfiyle Başlayan Tiyatro Terimleri

Uç Tiyatro: Tecimsel (ticarî) tiyatro anlayışına karşı altmışlı yıllarda ortaya çıkan bir sanat ve siyasal eylem tiyatrosu hareketi. Bu, özellikle özenci tiyatrolar, sokak tiyatrosu, öğrenci tiyatrosu toplulukları öne çıkmıştır. Toplumsal ve kültürel kirlenmeye bir başkaldırı niteliğini taşıyan bu tiyatronun sivri ve en uç noktada hareket etmesinden dolayı uç, püskül anlamına gelen ‘fringe’ sözcüğüyle adlandırılmıştır.

Uyarlama : Uyarlanmış yapıta verilmiş ad.

Uyarlama Hakkı : Herhangi bir yapıtı sahneye uyarlayabilmek için izinle elde edilen hak.

Uyarlamak : 1- Tiyatro için hazırlanmış bir yabancı oyunu, yerel koşullar ve özellikler göz önüne alınarak uygun biçimde kendi diline çevirmek, çıkarmalar ve eklemeler yapmak. eş. Adaptasyon. Örnek: Molléire’nin Scapen’in Dolapları adlı oyunun Ayyar Hamza olarak uyarlanması.

2-Bir romanı ya da öyküyü, sahne için yeniden derleme, düzenleme. Örnek : Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanının yine aynı ad altında oyun durumuna getirilmesi gibi.

Uzun Konuşma : Oyun kişilerinin uzun soluklu konuşmalarına verilen ad. Kendi başına uzun, şiirsel ve söylevsi replik. Klasik tiyatro betiklerinde çok kullanılmıştır.

(Ü) Harfiyle Başlayan Tiyatro Terimleri

Üst Sahne :1-‘ Shakspeare Sahnesi ‘ denilen, Elizabeth dönemi halk tiyatrolarının sahne üstüne rastlayan balkonlu alan; burası yerine göre balkon, sur üstü, tepe vb. yerler için kullanılırdı.
2- Sahnenin üst bölümü.

(V) Harfiyle Başlayan Tiyatro Terimleri

Vahşet Tiyatrosu : Antonin Artaud’nun Tiyatro Manifestosu’nun ana kavramı. Yaşadığı çağın kentsoylu tiyatrosunu reddeden, bunun yerine metafizik ve büyüsel tiyatroyu öneren Artaud, tiyatro kaynağındaki ritüeller yönelmiş ve Bali tiyatrosunun hareket kodlarını işaret ederek ” sözcükler yerine göstergelerden oluşan yeni bir “beden dili”ni öne sürmüştür. Onun anlayışındaki tiyatroda, yönetmen, ”biricik ve tek yaratıcı”dır. Oyuncu, sahnede, dans, mimik, davranış gibi sözel olmayan tüm anlatım biçimlerini kullanmalı ve buna ışıklama, plastik anlayıştaki dekor ve oylum duygusu eklenmelidir. Artaud’nun tiyatroya getirdiği bu öneriler, çağdaş tiyatroda etkisini göstermiş , ancak ortaya sürdüğü kavramların bir bölümü uygulama açısından uygun bulunmamıştır. Artaud’nun oyuncuyu adeta trans durumuna getirebilecek ”kara güçlerden arınma ” kuramı, tiyatro oyunculuk sanatı açısından yanlış bulunmuştur.

Varyete : Salt eğlenceye yönelik gösteri. Genellikle, müzikli ve beceriye dayanan küçük gösterilerin bir araya gelmesiyle ortaya konulan eğlencelik. Daha çok gazino ve gece kulübü kültürü içindedir.

Virtüöz : Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.

Vodvil : Adını Fransa’nın Normandiya bölgesindeki bir köyden alır. Birbirine gevşek biçimde bağlı bölümlerden kurulu, taşlamalara dayanan, ezgili oyun. Bölümleri ya müzikli ya dramatik ya akrobatik ya kalın çizgili güldürü ya da değişik tablolardan oluşur. Yanılgılara ve olguların tuhaflığına dayandırılarak geliştirilir.

Vurgu : 1- Oyun düzeninde tasarımın bir öğesi. Bir uygulamada çeşitli yöntemlerle kişiler, yığınlar, eşyalar ve simgeler vurgulanır. Yönetmenin önemli işlerinden biri, seyircinin en çok gözüne çarpması gereken şeyi seçmesidir. Vurgu, gövde görünüşleri, değişik alanlar, ilişkiler, karşıtlıklar, yükseltiler ve benzeri şeylerle sağlanır.

2- Sahne konuşmasında bir tümceyi, belli bir durum içindeki anlamını doğru vererek söylemek için uygun sözcükleri yoğunlaştırmakta kullanılan ses vurgusu. 

(Y) Harfiyle Başlayan Tiyatro Terimleri

Yönetmek : 1-Tiyatro yönetmek.

2- Bir tiyatro yapıtının sahnelenmesi işini yönetmek.

Yönetmen : Bir oyunu, gerekli gerekli ön hazırlığı ve yorumu yaptıktan sonra, dengeli ve sıkı bir düzen içinde, doğru, inandırıcı ve sanatsal bir biçimde, çeşitli alanların sanatçıları, uzmanları ve uygulayımcıları ile işbirliği yaparak sahneye çıkaran sanatçı. Yönetmenin hem iyi pedagog , hem de işinde usta olması gerekir. Yönetmenin bir dünya görüşü olmalı, müzikten, plastik sanatlardan, ışıklardan anlamalı, yazın, felsefe, tarih ve toplumbilim alanlarında birikimli olmalıdır. Ayrıca, üzerinde çalıştığı sahnenin coğrafyasını, duygusal atmosfer birimlerini ve etki alanları üzerinde ustalaşmış olmalıdır.

Yöntem : Çağdaş oyunculuğun kurucusu. Stanistlavski’nin oyuncuyu çalışması için kullanılan sözcük (bkz. Stanistlavski Dizgesi).

Yüksek Komedya : Karakter ve töre türlerini kapsayan komedya (bkz. Töre Komedyası).

Yabacılaştırma Etmeni : Brecht’in Epik Tiyatrosu’nun estetik temellerinden biri. Seyirci ve sahne arasına bir estetik uzaklık koyarak seyircinin oyun kişileriyle özdeşleşmesini engellemekte onların ussal yoldan bir yargıya varmasını sağlamak düşüncesiyle geliştirilmiştir. Bunun için oyunculukta, müzikte, sahne tasarımında estetik uzaklığı sağlayacak çeşitli yabancılaştırma etmenleri kullanılmıştır. Brecht’in deyişiyle, ”Seyirci, bir kazayı seyreden üçüncü kişi durumundadır”. Yani olaya dışarıdan bakmakta ve olayın içinde olmadığı için duygusallığı arkaya itip gördüklerini usuyla değerlendirmektedir.

Yapay Yüz : Oyuncunun insancıl anlatımını kapatmak ya da oyuncularla seyirci arasında estetik uzaklığı elde etmekte kullanılan ve çeşitli gereçten yapılan surat.

(Z) Harfiyle Başlayan Tiyatro Terimleri

Zenne: Zenne eski dilde kadın demektir. Karagöz oyunundaki bütün kadınlara (kadın kılığına girmiş erkekler dahil) genel olarak Zenne denir. Bir elinde yelpaze , çiçek ya da şemsiye taşır. Oyunlarda genellikle genç zenneler gönül işlerinde koşar, yaşlı olanlar ise dırdırcı ve kocalarını usandıran tiplerdir (Karagözün karısı, Hacivat’ın karısı) Klasik karagöz oyunlarında zenne isimleri: Salkım İnci, Şallı Natır, Nuridil, Dimyat Pirinci, Şekernaz, Yedi dağın çiçeği Rabiş, Cemalifer, Hürmüz Hanım, Dürdane Hanım, Şetaret (Arap halayık), Dilber, Nâzikter vs.

TİYATRO TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

Ayrıca bakınız:

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu