Madame de Stael

Madame de Stael Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Stael-Holstein (Baronesi), Anne-Louise-Germaine Necker, lakabı MADAME DE STAEL (D: 22 Nisan 1766, Paris, Fransa – Ö: 14 Temmuz 1817, Paris, Fransa) Fransız-İsviçreli edebiyatçı, düşünür ve siyaset kadını.

Madame de Stael

Madame de Stael, düşünce tarihinde yeni-klasikçilik ile romantizm arasında köprü kurarak yapıtlarında dönemin Avrupa kültürünün bir özetini sunmuştur. Romantizm kuramcısı olarak edebiyat tarihinde yadsınmaz bir yer edinmiştir. En seçkin aydınların buluştuğu salonuyla da ünlüdür.

XVI. Louis’nin maliye bakanı Cenevreli banker Jacques Necker’in kızıydı. Annesi Suzanne Cıırchod, Paris’te edebiyatçıların ve siyaset adarnlannın toplandığı parlak bir salon kurarak kocasırun yükselişine yardımcı olmuştu. Germaine Necker, güzelliğiyle değilse bile işlek zekasıyla genç yaşta ün kazandı. On altı yaşında, Ingiliz siyaset adamı William Pitt’le (Genç) evlenmesi gündeme gelince, İngiltere’de yaşamak. istemediği için buna karşı koydu. 1786’da Isveç’in Paris büyükelçisi Baron Erik de Stael-Holstein’la yaptığı gönülsüz evlilik 1797’de boşanmayla sonuçlandı. 1790’da dünyaya getirdiği ilk oğlu Auguste ileride annesinin tüm yapıtlarını yayıma hazırlayacaktı. 1792’de Albert, 1796’da da gerçek babasının Benjamin Constant olduğu öne sürülen Albertine doğdu.

Germaine de Stael daha 21 yaşına gelmeden Sophie, ou les sentiments secrets (1786; Sophie ya da Gizli Duygular) adlı romantik bir oyun ile Nicholas Rowe’dan esinlenen Jane Gray (1790) adlı bir trajedi kaleme aldı. Ona asıl ün kazandıran yapıtı Lettres sur les ouvrages et le caractere de J.J. Rousseau (1788-; J.-J. Rousseau’nun Yapıtları ve Kişiliği Uzerine Mektuplar) oldu. Düşüncelerinde, Rousseau’nun coşkusuyla Montesquieu’nün akılcılığının olağandışı ve uzlaşmaz bir karışımı görülüyordu. Montesquieu’ye hayran olan babasının etkisiyle, İngiliz parlamenter monarşisinden esinlenen siyasal düşünceleri benimsemişti. Başlangıçta devrimden yana tutum takınarak bir Jakoben olarak tanındıysa da monarşiyi ortadan kaldıran Konvansiyon yönetimi sırasında ılımlı Jirondenlere yakınlık duydu.

Kocasının diplomatik statüsüyle korunan Stael 1793’e değin kaldığı Paris’te hiçbir tehlikeyle karşılaşmadı. O yıl Cenevre yakınlarındaki Coppet’de bulunan aile konutuna yerleşti. Burada, Batı Avrupa’nın önde gelen pek çok entelektüelini bir araya getiren salonuyla ün kazandı. 1789’dan beri metresi olduğu, XVI. Louis’nin bakanlarından Louis de Narbonne 1792’de İngiltere’ye sığınınca 1793’te onun yanına gitti. Surrey’de Mickleham yakınlarında bulunan ve devrimci yönetimiden kaçan Fransız göçmenlerin kiraladığı Juniper Hali adlı konağa yerleşti.

De Stael, Terör Dönemi’nin sonunda 1794’te Fransa’ya döndü. Böylece yaşamının en parlak dönemi başladı. Salonu iyice ünlendi başta 1796; Tutkuların Birey ve Ulusların Mutluluğuna Etkisi Uzerine Bir Deneme olmak üzere birkaç siyasal ve edebi makale yayımladı. Özellikle Almanya’da gelişen yeni düşünceleri incelemeye başladı. Onu Alman kültürüne özellikle yönelten, yeni aşığı yazar ve siyaset adamı Benjanıin Constant oldu. Constant’la 1794’te başlayan ilişkisi dalgalanmalarla 14 yıl sürdü.

De Stael’in siyasal ve edebi düşünceleri 1800’lerin başlarında belirginleşti. 1800, 2 cilt; Edebiyata Dair adlı karmaşık yapıtı, yeni düşünceler ve bakış açıları bakımından zengin ve en azından Fransa’ya göre yeniydi. Hippolyte Taine’in olguculuğunda yeniden tanımlanıp geliştirilecek olan kuramının özü şuydu: Bir yapıt, içinden çıktığı ulusun ahlaki ve tarihsel gerçekliğini, Zeitgeist’ını (Almancada “çağın ruhu”) ifade etmeliydi. Kuzey Avrupa’nın ülküleriyle klasik ülküleıin temelde karşıt olduğunu savunarak kişisel beğenisinin klasik olmasına karşın Kuzey’in ülkülerini destekliyordu. Sosyolojik bir bakış açısıyla kaleme aldığı Delphie (1802) ile Kuzey’in ve Güney’in düşünce yapılan arasındaki çatışmayı ortaya koyan Corinne (1807) adlı romanları Stael’in edebiyat kuramını bir ölçüde örnekliyordu.

De Stael’in siyasal kişiliği de önemliydi. Constant ve arkadaşlarıyla birlikte oluşturduğu liberal direniş çekirdeğinden çok rahatsız olan Napoleon 1803’te onu Paris’in en az 64 km dışında yaşamaya mahkum etti. Bundan sonra Coppet’de oturmaya başlayan de Stael, bu dönemi 1821’de yayımlanan Dix Annees d’exil (Sürgünde On Yıl) adlı kitabında anlatacaktı.

Aralık 1803’ten Nisan 1804’e değin bütün Almanya’yı dolaştı. Berlin’de tanıştığı August Wilhelm von Schlegel 1804’ten sonra yakm dostu ve danışmanı oldu. Almanya gezisinin ürünleri en önemli yapıtı olan De l’Allemagne’da (1810; Almanya’ya Dair, 3 cilt) kendini gösterdi. Çağdaşlarına Almanya’daki coşkunluk akımını (1770-1780) tanıtan bu kitap, bu ülkenin güzel sanatlar, edebiyat, felsefe, ahlak ve din geleneğini ele alan önemli bir incelemeydi. Öte yandan kayırıcı bir tutumla, örneğin Alman romantizminin güçlü milliyetçi yönünü görmezlikten geliyordu. Napoleon bu kitabı Fransa’yı hedef alan bir yapıt olarak kabul etti ve 1810’da Fransızca baskısını toplattırarak imha ettirdi. Kitap 1813’te İngiltere’de yayımlandı.

Yoğun kovuşturma karşısında de Stael Napoleon’un denetimi altındaki hiçbir ülkede kalamaz duruma geldi. 1811’de Isviçreli genç subay “John” Rocca’yla evlendi, Mayıs 1812’de Avusturya’ya gitti. Rusya, Finlandiya ve Isveç’te kaldıktan sonra Haziran 1813’te İngiltere’ye ulaştı. Yazmayı gerçekleştiremediği De l’Angleterre (İngiltere Üzerine) adlı kitap tasarısı için topladığı belgeleri Cousiderations sur la Revolution française’de (1818; Fransız Devrimi Uzerine Düşünceler) değerlendirdi. Bu kitapta, İngiliz siyasal sisteminin Fransa’ya örnek olmasını savundu.

Bourbon’ların 1814’te yeniden tahta çıkması üzerine de Stael Paris’e döndüyse de büyük düş kırıklığına uğradı; Napoleon’un devrilmesini yabancı işgali izlemiş ve Fransa’ya özgürlük gelmemişti. Napoleon’un Fransa’ya döndüğü Yüz Gün sırasında Coppet’ye kaçtı ve Eylül 1815’te yeniden Italya’ya doğru yola çıktı. 1816’da yazı orada geçirmek üzere Coppet’ye döndü. Mutsuz evlilik deneyiminden kaçan Lord Byron ile buluştu; iki yazar arasında güçlü bir dostluk kuruldu. Sağlığı hızla bozulan de Stael, Byron ayrıldıktan sonra kış boyunca ve ilkbaharın başlarında Paris’teki salonunu açık tuttu. Nisan 1817’de yatağa düştükten sonra bir daha iyileşemedi.

Temel Britannica & Turkedebiyati.org

Dünya Edebiyatı

Benzer İçerikler:

İlginizi Çekebilir:
Kapalı
Başa dön tuşu