Füreya – Ayşe Kulin

Füreya (roman özeti)

Füreya Roman Özeti – Ayşe Kulin

Füreya – Ayşe Kulin

Füreya, 2000 yılında yayımlanan Ayşe Kulin‘nin yazdığı biyografik roman.

ROMANIN KONUSU

Cumhuriyet döneminin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral’ın hayat hikâyesi anlatılıyor.

ROMANIN ÖZETİ

Şakir Paşanın ikinci evliliğinden olan Füreya zengin bir ailenin şımarık bir kızıdır ve mutlu bir hayat sürmektedir. Konakta dedesinden miras kalan Kalabalık bir ailede büyümektedir. Bir kaza sonucu büyük babasını vuran büyük dayısı ailenin perişan olmasına olmasına sebep olmuş, ayrıca savaşın başlaması bu perişanlığı artırmıştır. Aile maddi bakımdan çok büyük bir sıkıntıya girmiş, bunun yanında konağı satıp İstanbul’daki evlerine taşınmak zorunda kalmıştır.

Özet:

Savaşın çıktığı sıralar Mustafa Kemal İstanbul’da kalarak önemli işler başarmaya imkan olmayacağını anlamıştı. Atatürk silah arkadaşlarının evinde toplantı yaparak fikir alış verişinde bulunuyordu. Atatürk Füreya’nın babasının evinde yaptığı gizli toplantılar esnasında Füreya’yla tanışır. Daha sonra babası Atatürk’ün yanında savaşır ve daha sonra ordu komutanı olarak atanır. Bir süre sonra Atatürk Hakkiye hanımın yakın arkadaşı Latife hanımla evlendi ve ertesi gün Füreya’ların evine geldiklerinde defterine şunları yazdı: “Görüyorum ki çok çalışkan bir insansınız. Millet sizden çok şey bekliyor. Siz çalışıp bir şeyler vermelisiniz memlekete.” Füreya defterini kutsal bir emanet gibi göğsünün üzerine bastırıp odasına çıktı.

Erken yaşta evlenen Füreya ,eşinin kötü davranışları yüzünden çocuğunu kaybederek bunalıma girer. Tedavi ile bunalımı atlatan Füreya ilk evliliğini bitirir.

İkinci evliliğini, Atatürk’ün çok yakın arkadaşlarından olan Kılıç Ali ile ailesinin itirazlarına rağmen gerçekleştirir. Kılıç Ali yaşça kendisinden büyük olduğundan bu evlilik onları protokol içerisine sokar. Atatürk’ün vefatı kocasın derinden etkiler.

Eşini motive etmek için büyük bir çaba gösteren Füreya, verem teşhisi ile hastahaneye yatırılır. Adadaki evde bir yıla yakın süre tedavi amaçlı kalır. Hastalığın ilerlemeye başlaması üzerine İsviçre’deki bir hastaneye yatar. Tedavi devam ederken ressam olan teyzesi Fahrünissa’nın yönlendirmesi ile kendisini seramiğin içerisinde bulur. Önceleri çamur ile olaya başlar.

Tedavi için Fransa’ya gönderildiğinde seramik ile iç içe olur. Bir sergi açar, artık o ünlü bir seramik sanatçısıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk bayan seramik sanatçısı olur. Hayatının devam eden günlerinde hem hastalığı ile hem de seramik ile uğraşır. Dünya çapında ödüller, burslar alır.

Çok tehlikeli bir ameliyatla hasta ciğerlerinden birini aldırır. Erkek kardeşinin kızı olan Sara’yı gelinlerinin itirazına rağmen evlat edinir. Çocuklara duyduğu özlemi onunla gidermeye çalışır. Füreya da yurdun çeşitli yerlerinde ölümsüz sanat eserleri yaratır.

Bundan sonraki yaşantısı tamamen sanata ve seramiğe yönelik olur. Seramik adına Türkiye’deki bir çok ilki gerçekleştirir ve daha sonra 87 yaşında vefat eder.

OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

FÜREYA: Hayatının tamamını yakınını seramik sanatçılığına adamış, kurallara meydan okuyabilen, risk almayı seven, yapılmamışı yapmaya çalışan bir kişiliği vardır. Aynı zamanda ülkesine güzel hizmetlerde bulunmuş ve fiziksel olarak güzel ve çok alımlı bir yapıya sahiptir.

KILIÇ ALİ: Hayatının büyük bir bölümünü Atatürk’e adamış ve zamanla daha üst makamlara yükselmiş bir askerdir. Füreya ile aralarındaki yaş farkının fazla olmasına rağmen ve onu sevmiş ve saygı duymuştur. Fedakarlığı seven bir yapısı vardır. Olgun kişiliği etrafını etkilemesine yardımcı olmuştur.

FAHRÜNİSSA: Füreya’nın seramiğe başlamasına neden olan en önemli kişidir. Sevecen ve canlı olması etrafınca beğenilmesine neden olmuştur. Ömrü boyunca Füreya’nın yanında yer almıştır.

HAKKİYE HANIM: Annesi. Ailesi tarafından zorla evlendirilmiştir.

ROMAN HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER

Bu kitap sadece Cumhuriyet Devrinin ilk kadın seramik sanatçısı olan Füreya’nın hayatını anlatmakla kalmıyor bununla beraber Osmanlının son dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki olaylara tanıklık etmesi yönünden bize geniş bilgiler vererek aydınlanmamızı sağlıyor. Okuyacaklar için yararlı bir kitap olacağına inanıyorum.

YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ

AYŞE KULİN KİMDİR?

Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı. Uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı.

Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984 yılında yayınlandı. Bu kitaptaki “Gülizar” adlı öyküyü, Kırık Bebek adı ile senaryolaştırıldı ve bu sinema filmi 1986 yılının Kültür Bakanlığı Ödülü’nü kazandı.

1986’da sahne yapımcılığını ve sanat yönetmenliğini üstlendiği Ayaşlı ve Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro Yazarları Derneği’nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü kazandı.

1996 yılında Münir Nurettin Selçuk’un yaşam öyküsünün anlatıldığı Bir Tatlı Huzur adlı kitabı yayınlandı. Aynı yıl, Foto Sabah Resimleri adıl öyküsü Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, bir yıl sonra aynı adı taşıyan kitabı Sait Faik Hikâye Armağa’nı kazandı.

1997’de yayınlanan “Adı: Aylin” adlı biyografik romanı ile, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından yılın yazarı seçildi.

1998 yılında Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı, 1999’da İletişim Fakültesi tarafından yılın romanı seçilmiş olan Sevdalinka ve 2000’de yine bir biyografik roman olan Füreya yayınlandı.

Benzer İçerikler:

İlginizi Çekebilir:
Kapalı
Başa dön tuşu