Ahmet Telli Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri | |
| |
Bir dönem köy öğretmenliği yaptı. Ardından Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi. Anadolu'da çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı. 12 Eylül'den sonra uzunca bir süre tutuklu kaldı. 1960 sonrası toplumcu gerçekçi şiirimizin ikinci kuşağında yer alan özgün şairlerden. İsmet Özel'den sözcük seçimi ve ses tonu bakımından etkilendi. Romantik ve başkaldırıcı şiiriyle bir yandan da Attilâ İlhan'a yakın durduğu söylenebilir. Ahmet Telli'nin EserleriŞiir kitapları
Öykü
Diğer eserleri
Ödülleri
Ahmet Telli'nin Şiirlerinden Örnekler | |
BEKLE BENİ Karlar tozarken bekle I Bekle beni küçüğüm Bahar geldiğinde Kırların sessizliğinde Doğa pervasızdır biraz Bahar şaşırtmasın seni Mapusane türküleri Ama acılara alışılmaz Beş on yıl dediğin Ama sen sahip çıkarak Mapusane türküleri Kış kıyamet bir gün Sakın şaşırma küçüğüm Uğuldayan bu rüzgâr Sen türküler söyle Bekle beni küçüğüm ZAMAN KEKEMEYDİ Gün bitti, elindeki güller de soldu Zaman kekemeydi ve tarihe sızan Rüzgâr suyu soğutsun su terli bedenlerimizi Bir karanlığa bakıyorum bir de zamana Saçlarındı diye düşünüyorum ömrümüzü AKŞAMI GECİKTİREBİLİRSİN BELKİ Feride için Gün batarken sula fesleğenleri Sular bulutlanır sen susarsın Acılar katlanır mendil yerine Bomboş sayfalara dönerken aklın Akşamı geciktirebilirsin belki ÇOCUKSUN SEN / I Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer Çocuksun sen, çocuğumsun SAVRULAN KÜLLERİ ÖMRÜMÜZÜN Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm Harelenen sularda bir yanık kokusu Yalnızdım, yapraklarım dökülmüştü bir bir Sesimde bir yanma bir kekrelik Puslu yamaçlarda bir çakal gölgesi Ölümden şikâyeti yok ölüp gidenlerin |
BELKİ YİNE GELİRİM Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor İçimde zaptedilmez bir kırma isteği Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir YENİLDİK Yenildik; İntikamcıydı bilim, sezgimizse Kehânet kuyularında sınandık Çöl ve moraran cesetler, rüya Biz keder diyorduk, tarihmiş AKBABALAR-KELEBEKLER Yüreği ağzında bir çocuk Bu sonuncu olsun diyorum Akbabalar bin yıl kelebekler Yaşanan ne varsa hoşgörünün Sonra irkiliyorum, anılarım yoksa Sabaha karşı dilim paslı Yüreğim diyorum, kekeme ANISI BİZ OLALIM BU SOKAKLARIN Anısı biz olalım bu sokakların Bir arkadaş evine uğrarız yolüstü Belki yeniden güzelleştiririz Anısı biz olalım bu sokakların AŞK BİTTİ F.E.S. ve öbürleri için Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi Aşk da bitti diyordu ya bir şair AYRILIK AYRACI Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor ESKİ BİR HÜZÜNLE Günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya O uzak kasaba akşamları düşerken aklıma Yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü Uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor Kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle SIĞINAK Sözün yine hep aşktan yanaysa Sus ve sadece dinle sessizliği Bir cigara sar bitlis tütününden Belki benim sana böyle sığınan GÜLÜŞÜN EKLENİR KİMLİĞİME Gün biter gülüşün kalır bende Sığındığım her yer adınla anılır HÜZ'NÜN İSYAN OLUR Suya düşen bir karanfilse yüreğin Kavgadan uzak kalmışsan KALBİM UNUT BU ŞİİRİ Uğuldayan ve hep uğuldayan Su ve ses kadar beklediğim Bir acıyı yaşarım ve zehrinden |
SU ÇÜRÜDÜ 1 Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar Adımdan gayrısını bilmiyorum. 2 Zamanı yiyip bitirdi karanlık. Gece yoktu. Güneş çoktan Adımdan gayrısını bilmiyorum. 3 İki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek Adımdan gayrısını bilmiyorum. 4 Bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde. Anahtar Adımdan gayrısını bilmiyorum. 5 Killi, ayakları üzerinde duramayan bir yaratıktım artık. Adımdan gayrısını bilmiyorum. 6 Ağzımı anahtar deliğine dayayıp havayı emiyorum. Böcek Adımdan gayrısını bilmiyorum. 7 Suyum, bir litrelik karton süt kutusu içinde. Yetmiş iki gündür Adımdan gayrısını bilmiyorum. | |
|