Feyzi Halıcı

Feyzi Halıcı Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Feyzi Halıcı (D: 1924, Konya – Ö: 09 Ekim 2017, İstanbul) Şair, yazar.

Feyzi Halıcı

Feyzi Halıcı 1924’te Konya’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nden Yüksek Kimya Mühendisi olarak mezun oldu.

Konya’da ticaretle uğraştı. Bir dönem senatör seçilerek parlamentoya girdi (1967).

Konya Kültür ve Turizm Vakfı’nın faaliyetlerini yönetti.

Uzun yıllar “Çağrı” adlı edebiyat dergisini çıkardı. Geleneksel halk şiiri biçimlerini, çağdaş şiire başarıyla uygulayan şairlerimizdendir.

“Fezai” mahlasıyla çeşitli dergilerde saz şiirleri yazdı. Birçok şiiri çeşitli sanatçılar tarafından bestelendi. Bestelenen şiirlerinden bazıları: Saz Şairlerinin Diliyle Atatürk, İstanbul ve Fetih Şiirleri, Bir Aşkın Şiirleri, İstanbul Caddesi, Gecenin Bir Yerinde İki Ceylan, Günaydın, Masmavi, Selçukya’da Aşk, Bizim Şairler, Dinle Neyden …

Evli ve 2 çocuk babası olan Feyzi Halıcı, 9 Ekim 2017 tarihinde (93 yaşında) vefat etti.

Çalışmaları:

  • 1951 – Konya Gazeteciler Cemiyetini kurdu.
  • 1954 – Konya’da Gül Bayramı, Gül Şöleni, Gül yarışmaları, Güvercin Güzellik yarışmaları, Tarihi Konya Mutfağı, Konya yemekleri konusunda yarışmalar düzenledi.
  • 1957 – Türk Dil Kurumu üyesi oldu.
  • 1959 – Konya Turizm Derneğini kurdu.
  • 1977 – Konya Kültür ve Turizm Vakfını kurdu.
  • Konya’da ulusal ve uluslararası düzeyde Mevlana törenlerini ve sempozyumları gerçekleştirdi.
  • 1968-1977 yılları arasında Konya Senatörlüğü yaptı.
  • Yedi yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı Çağdaş Türk Kültür Eserleri Kurulu üyeliği yaptı.

Feyzi Halıcı’nın Eserleri

ŞİİR:

  • Bir Aşkın Şiirleri (1947),
  • Masmavi (1952),
  • İstanbul Caddesi (1956),
  • Günaydın (1957),
  • Dinle Neyden (1958),
  • Gecenin Bir Yerinde İki Ceylan (düzyazı şiirler, 1966),
  • Selçukya’da Aşk (1967),
  • Mesnevi’den Bin Bir Beyit (1982),
  • Yaşama Sevinci (1983),
  • Feyzi Halıcı’nın İtalyanca Şiirleri (çev., Anna Masala, 1987),
  • Mevlâna Mesnevi 1. Cilt (1992),
  • Yaylaya Bir Gelin Geldi (Aşık Fezai mahlası ile, 1998),
  • Dörtlemeler 1 (1993),
  • Dörtlemeler II (1995),
  • Seçme Şiirler (2000),
  • Dörtlemeler (bütün dörtlemeler, 1997).

ARAŞTIRMA-İNCELEME-DERLEME:

  • Çağrı’da Yeniler 1962-1963),
  • Saz Şairlerinin Diliyle Atatürk (1981),
  • Konya, Tarihî, Kültürü Bilimsel Toplantısı (1984),
  • Âşık Şem’î: Hayatı Eserleri (1982),
  • Türk Halk Edebiyatı ve Folklorunda Yeni Görüşler I-II (1985),
  • Mevlâna (Türkçe-İngilizce, 1981),
  • Mevlâna Celalettin Hayatı, Düşünceleri ve Eserleri (1986),
  • Yabancı Yemek Uzmanlarınca Türk Mutfağı (1988),
  • Halk Şairlerinin Diliyle Yemek Destanları (1990),
  • Ali Eşref Dede’nin Yemek Risalesi (1993),
  • Nasreddin Hoca Fıkralarının Şerhi (Mevlevî Şairi Burhan 1994),
  • Hünkar Hacı Bektaş Veli’den Özdeyişler (1995),
  • Bir Şiirin Hikâyesi (1996),
  • Bir Şiirin Hikâyesi II (1999),
  • Şiirleşen Bir Ömrün Hikâyesi: Gültekin Samanoğlu (2003).

GEZİ:

  • Struga Şiir Akşamları (1982).

ANTOLOJİ:

  • Bizim Şairler (1952),
  • İstanbul ve Fetih Şiirleri Antolojisi (1953),
  • Mevlâna Güldestesi (16 Kitap, 1961-1977),
  • Türk Sanat Musikisi Beste ve Saz Eserleri (1977),
  • Mevlâna-Yunus Emre-Nasrettin Hoca-Karamanoğlu Mehmet ve Türk Dili (1977),
  • Mevlâna ve Yaşama Sevinci (1978),
  • Mevlâna Sevgisi (1981),
  • Konya (1984),
  • Birinci Milletlerarası Yemek Kongresi (1986),
  • Rubailer: Mevlâna Celalettin (1986),
  • İkinci Milletlerarası Yemek Kongresi (1988),
  • Parlamenter Şairler (1990),
  • Üçüncü Milletlerarası Yemek Kongresi (1990),
  • Aşıklar Geleneği ve Günümüz Halk Şairleri (1992),
  • Dördüncü Milletlerarası Yemek Kongresi (1992),
  • Beşinci Milletlerarası Yemek Kongresi (1994),
  • Şiirden Besteye (G. Samanoğlu ve İ. Parlatır ile, 1994),
  • TBMM 75. Yıl Ulusal Egemenlik Destanı Yarışması (1995),
  • Yunus’un Yolunda Güldeste (Yunus Emre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile, 1995),
  • Türk Halk Edebiyatı Bilgi Şöleni (TBMM Kültür Sanat Yayın Kurulu ile, 1995),
  • Pera Palas ve Hasan Süzer (1995),
  • Pera Palas Gönül Sohbetleri Güldestesi (A. Özdemir ile, 1996),
  • Ankara Gönül Sohbetleri Güldestesi (A. Satoğlu ve H. Yurdabak ile, 1996),
  • Pera Palas Gönül Sohbetleri II (A. Özdemir ile, 1998),
  • Ankara Gönül Sohbetleri II (A. Satoğlu ve H. Yurdabak ile, 1998),
  • Üstad Neyzen Hayri Tümer’in Ney Üfleme Metodu (Kültür Bakanlığı ile, 1998),
  • Gönül Sohbetleri Güldestesi III (A. Satoğlu, H. Yurdabak ile, 1998),
  • Folklor ve Halk Edebiyatı Kongresi (Konya Büyükşehir Belediyesi ile, 23-25 Ekim 1998),
  • Pera Palas Gönül Sohbetleri IV (A. Özdemir ile, 1999),
  • Konya Şiirleri (1999),
  • Gönül Sohbetleri IV (A. Satoğlu ve H. Yurdabak ile, 2000),
  • Mevlâna Güldestesi (Bahar Gökfiliz ile, 2000),
  • Mevlâna Bilgi Şöleni (2000),
  • Şehir Şiirleri Güldestesi (B. Gökfiliz ile, 2000),
  • Pera Palas Gönül Sohbetleri IV (A. Özdemir ve C. Aslangül ile, 2000),
  • Ana Şiirleri Güldestesi (2000),
  • Folklor ve Halk Edebiyatı Kongresi (Büyükşehir Belediyesi ile, 27-28 Ekim 2000),
  • Folklor ve Halk Edebiyatı Kongresi (Büyükşehir Belediyesi ile, 26-27 Ekim 2001),
  • Halk Şairleri Ana Şiirleri Güldestesi (2002).

ÇEVİRİ:

  • Doğuda Tatlıcılık (F. Unger’den).

Feyzi Halıcı Şiirlerinden Örnekler

ARZUHAL

Bakışlarımla düğüm düğüm
Sana bir şeyler söyleyebilsem
Sabahlara kadar düşündüğüm
Sana bir şeyler söyleyebilsem

Hani ne bileyim masal gibi
Sularla haşır-neşir dal gibi
Bir okunmamış arzuhal gibi
Sana bir şeyler söyleyebilsem

Bakışlarımız aynı duyguda
Bir besteyi sürüklerken suda
Yarı uyanık yarı uykuda
Sana bir şeyler söyleyebilsem

Desem ki boşluklar bizi sarın
Ardında kalalım hudutların
Diliyle toz-pembe bulutların
Sana bir şeyler söyleyebilsem

Sen yemyeşil baharın burcunda
Mevsim erguvanları avcunda
Gül biten dizlerinin ucunda
Sana bir şeyler söyleyebilsem…

GÜVERCİN

Düşmüş kaleler gibiyim
Bir sözüm vardı söyleyecek
Acı sularda kaldı umudum
En yalın, en güzel, en gerçek

Yok, aşkın aydınlık çağrışımı
Artık hatıralar bile yılgın
Masmavi düşlerin sonrasına
Böyle mi olacaktı ayrılığın?

Sırılsıklam seni baştan yaşarım
Bir yağmur yağmasın hani ipince
Böyle tedirgin mi, mahzun mu olur
Bilemiyorum ah, insan sevince

Bir yayan-yapıldak gelmesi değil
Ne hoş, bu yolların gitmesi sana
Karlı tepelerin ardında mısın?
Duysana, görsene, anlasana…

Düşmüş kaleler gibiyim
Bir sözüm kalmadı söyleyecek
Acı sularda kaldı umudum
En yalın, en güzel, en gerçek.

İSTANBUL CADDESİ

Bu cadde İstanbul Caddesi,
Aziziye minaresinde çifte ezan
Nal sesleri, motor gürültüleri
Arasında kaybolursunuz bazan.

Burası dellal pazarıdır
Eski eşyaların satıldığı
Cömert oturak alemlerinin
Kayıtsızca anlatıldığı…

Ağzına kadar dolu dükkanlarda.
Duyun ki ne ümitler eridi!
Oturup seyredin şöyle-leyin
Cadde değil, sinema şeridi!

Bir para sesidir duyulmasın
Tekmil kulaklar kirişte.
Teraziler, vitrinler, hanımlar
Alışverişte…

Günbatı tarafından bizim dükkan
Halı, kilim, çepeçevre yanları.
Karşımızda çitlem çitlem bir otel
Duvarında banka ilanları…

Yolunuz İstanbul caddesine
Düşmez mi bir zaman, ne dersiniz?
Pahalılıktan falan konuşur
Bir acı kahvemizi içersiniz…

GÜL, SONBAHAR, SONRA

Bir alev-gül baygın dudaklarında
Düş düş…
Yalnızlık ormanları kuytu
Bütün masallar büyümüş…

Oltalarda mercan balıklar
Yalnızlık denizleri, derin…
Düşünüyorum, kuytu odalarda
Bir güle uzanıyor ellerin…

Bir damla yaş gibi sıcacık
Bakışlarında eylül bahçeleri…
Bir gül gibi topluyorum usulca
Uykusuz geceleri…

Bir gül yaprağısın uzakta
Hayal gibi yok musun, var mısın?
Yalnızım, dertliyim, çaresizim
Duyar mısın?

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu