Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları

Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları

Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları

Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları: Fiillerin,  fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden  tamamlayan, artıran, azaltan zarflardır. “en, daha, pek, çok, az,  biraz, kadar, denli, gibi, fazla…”

Özellikleri  ve Örnekler:

Fiile veya sıfata sorulan “ne  kadar?” sorusunun cevabıdır.

Kendilerinden önceki ya da sonraki kelimeyle birlikte söze eşitlik,  üstünlük, en üstünlük, aşırılık, karşılaştırma anlamları katar.

  • Benim  kadar çalışırsan başarılı olursun. (eşitlik)
  • O  da babası gibi yürüyor. (eşitlik, benzerlik)
  • Cennet  kadar güzeldi vatanımız. (eşitlik, benzerlik)
  • Bu  kadar çok  çalışmak niye. (eşitlik)
  • Beş  dakika kadar dinlenelim. (eşitlik, yaklaşıklık)
  •  Yemeği biraz fazlaca yemişim. (biraz: eşitlik; fazlaca: aşırılık)
  • Ayakkabısı azıcık dar geliyormuş. (eşitlik, aza yakın)
  • Düne  göre azıcık iyileşmiş. (eşitlik, aza yakın)

“en” kelimesi aşırılık, en  üstünlük anlamı verir:

  • En yakın arkadaşı benim. (en üstünlük; sıfattan önce)
  • En çok çalışan canlı  karıncadır. (en üstünlük, zarftan önce)

“daha” kelimesi  karşılaştırma, üstünlük anlamları katar.

  • O senden daha çabuk bitirdi. (üstünlük;  zarftan önce)
  • Daha güzel bir araba aldı.  (üstünlük; sıfattan önce)

Not: “daha” kelimesi zaman ve  “başka” anlamı da katabilir. “bir” kelimesiyle birlikte yineleme zarfı olur:

  • Songül daha telefon etmedi. (zaman zarfı, henüz anlamında)
  • Buralara bir daha gelebilir miyiz? (yineleme zarfı,”başka” anlamında)
  • Hepsini  aldınız, daha ne istiyorsunuz? (yineleme zarfı,”başka” anlamında)

“çokça, çok, pek çok, çok az, gayet, fazla, fazlaca, epey” kelimeleri  aşırılık anlamı katar.

  • Bugünlerde çok az uyuyor.
  • Gayet çalışkan bir insandı.
  • Dergiyi  çıkarmak için epey çalıştık.
  • Adem pek akıllı bir çocuktur.
  • Fazla okuyor, gözleri bozulacak.

“eksik, seyrek, sık” kelimeleri işin ne kadar sıklıkla yapıldığını  belirtir:

  • Bugünlerde sık görüşüyoruz.
  • Parayı  iki milyon eksik vermiş.
  • Eskisi  gibi değil; seyrek uğruyor.

“aşağı yukarı, şöyle böyle” ikilemeleri “yaklaşık” anlamı katar.

  • Bursa’da aşağı yukarı bir ay kaldık
  • Ankara’ya  geleli şöyle böyle 9 yıl oldu.

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu