(liya:kat), Arapça liyāḳat
1. isim Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim:
"Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim." - Mehmet Kaplan
2. Kifayet, yeterlilik.
"Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
------
liyakat göstermek: başarmak
liyakat sahibi: Başarılı, erdemli, yetenekli (kimse).
TDK Güncel Sözlük
----
Liyakat sahibi olabilmek için; bir insanın bir işte, bir meslekte vb. ehil ve ehliyet sabi olması gerekir. İşinde, mesleğinde gerçek anlamda yetenekli, mahir/usta ve uzman olması gerekir. Tüm bunların yanında karakter/kişilik bakımından da erdemli/faziletli (onurlu, şerefli, haysiyetli) olması gerekir.
Bir hırsız da liyakatli olabilir; tek başına liyakatli olmak yetmez... Yukarıda ifade edilen karakter/kişilik özelliklerine de sahip olmak gerekir.