Reklam
0 oy
125 gösterim
Edebiyat kategorisinde tarafından
Seyrani, “Ağalar izniniz olursa, bir muamma da ben söylemek istiyorum. Kim çözerse üç kırmızı lira vereceğim. Bilmeyenden de bir kırmızı lira alacağım.” diye şart koşar. Muamma şöyledir:

“O suda bak bu suda
Beş can yatar pusuda
Üçü göğe çekildi
Çifti kaldı bu suda”

>> Özetle, halkın ve aşıkların buluştuğu kahvehanelerde duvara yüzü kapalı metinler asılırdı, bu metinler basit anlamıyla bilmecelerdi. Bunları görmek için belirli bir ücret ödenir ve cevabı saz eşliğinde verilirdi. Cevabı verebilen ödediği akçenin bir kaç katını ödül olarak alırdı.

Aşık Seyrani, duvarda asılı olan her bir muammayı tek tek çözdü ve peşinden kendisi bir muamma sordu.
Bilen çıkmadı. Aldığı ödülü orada bulunan en yaşlı ozana takdim etti. İnternette bir cevap bulamadım, okuduğum kaynakta da cevabı yer almıyordu.
Muammaların cevabı her hangi bir konuda olabilmekle birlikte genellikle günlük yaşantıyı ilgilendiren meseleler, dini meseleler ya da siyasi meselelerdi.

Acaba Seyrani'nin aradığı cevap neydi?
Reklam

1 cevap

0 oy
(16.6k puan) tarafından
 
En İyi Cevap

Bu bilmecenin cevabı elmadır.

Bilmecenin açıklaması:

  • "O suda bak bu suda": Elmanın iç çekirdeklerinin su dolu odacıklarda (tohum taslakları) yer aldığına işaret eder.
  • "Beş can yatar pusuda": Bir elmanın içinde genellikle beş tane çekirdek (can) bulunur.
  • "Üçü göğe çekildi": Elma yenildiğinde veya çürüyüp parçalandığında, çekirdeklerin bir kısmı (üçü) kuşlar veya diğer hayvanlar tarafından yenilerek taşınır ve yeni bir elma ağacı oluşturmak için uygun bir yere düşebilir. Bu durum, çekirdeklerin 'göğe çekilerek' farklı yerlere taşınmasına benzetilir.
  • "Çifti kaldı bu suda": Kalan iki çekirdek ise elmanın içinde kalır.

Bu bilmece, elmanın yapısı ve çoğalma süreci hakkında oldukça yaratıcı ve düşündürücü bir metafor kullanmaktadır.

Reklam
...