Biz İnsanlar (roman özeti) – Peyami Safa

Biz İnsanlar (roman özeti) – Peyami Safa

Biz İnsanlar – Peyami Safa

Biz İnsalar, Peyami Safa‘nın 1937 yılında Cumhuriyet gazetesinde (tefrika edilen) bölüm bölüm yayınlanan, 1959 yılında da kitap olarak basılan romanıdır.

Yazar, bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekâsının ışığını tutmaktadır. Romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir.

Savaş yıllarının ahlâki ve sosyal hayatı verilmektedir. Savaş yıllarının ahlâkı ve sosyal hayatı perişan eden havası içinde dürüstlüğün ve idealizmin savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır.

Selim İleri‘nin “Biz İnsanlar” Romanı ile ilgili Değerlendirmesi:

Tefrika edilişinden yıllar sonra kitaplaşan Biz İnsanlar, Bir Tereddütün Romanı‘nı andırır bir nöbetle başlar:

“Birdenbire gözleri karardı. Basamakları göremiyordu. Yukarıya çıkanlardan birine çarpmamak için sola doğru bir adım attı ve omuzunu duvara dayadı. Ayakta güç durabiliyordu.”

Nöbeti geçiren Orhan’dır ve bütün roman boyunca ayakta güç durabilecektir…

Orhan, açıkça vurgulanmasa da, Peyami Safa’nın özyaşamından, gençlik yıllarından esinlenen bir roman kişisidir. Romanın zamanı da zaten Birinci Dünya Savaşı sonrası, Mütareke yılları. Öğretmen Orhan hayat mücadelesi veriyor. Boğaziçi’ndeki, Peyami Safa’nın ustaca tasvir ettiği bu özel lisede, Orhan, öğrencisi Tahsin’i koruyacak, işsiz kalacak. Tahsin, arkadaşı, zengin aile çocuğu Cemil’in başına taş atıyor ve Cemil’in başı yarılıyor.

Beşir Ayvazoğlu‘nun olguyla ilintili önemli bir tespiti var:

“Basit gibi görünen bu hadise, sadece okulun en zengin öğrencisiyle en fakir öğrencisini karşı karşıya getirmemiş, iki farklı zihniyetin derinlerdeki çatışmasının su yüzüne çıkmasına da yol açmıştır. Tahsin’in attığı taş, sadece halkın yabancılaşmış burjuvaziye değil, aynı zamanda bugün bu saatte Anadolu’da bütün Türklerin tek bir madde içine sıkıştırılarak teksif edilmiş ruhu dur! Elinden her şeyi alınmış halkın son silâhıdır.”

Attilâ İlhan, Mütareke romanları arasında Biz İnsanlar’ı çok sever; Cemil’in annesini işbirlikçi çevrenin yetkin bir temsilcisi sayardı.

Gelgelelim Orhan, Cemil’in annesiyle görüşmeye gittiğinde Vedia’yı tanıyacaktır. Genç, güzel, pervasız Vedia, Cemil’in ablasıdır. Orhan ona âşık olur. Roman, toplumsal panoramadan keskin sahneler, gözlemler ve Orhan’ın umutsuz aşkıyla sürecektir artık. Ağır hasta Vedia’nın ölmesi beklenirken, “kalbi çok yorgun” Orhan, Vedia’yı kurtarmak uğruna ölür. Orhan’a hep duygusuzca yaklaşmış, değer vermemiş Vedia, “Orhan… Orhan Bey nerede?” diye sormaktadır…

1920’lerin İstanbul’unu farklı yaşama biçimlerini kıyaslayarak dile getiren Biz İnsanlar, Peyami Safa’nın gölgede kalmış, -oysa bugün de tartışılabilecek görüşlerini yansıttığı önemli bir romanıdır.

Ayrıca bakınız:

Benzer İçerikler:

İlginizi Çekebilir:
Kapalı
Başa dön tuşu