Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
-
26.Temmuz.2018, 10:27 #1
Ünlü ve Ünsüz Harflerin Telaffuzu Fonetiği
Ünlü ve Ünsüz Harflerin Telaffuzu Fonetiği. Alıştırmalar, Örnekler
Söyleniş (telaffuz, fonetik) diksiyon için çok önemlidir. Ses aletinin hareketleriyle birçok hecenin farkları belirtilir ve böylelikle dinleyenlere işittirilmeye çalışılır. Söylenişte ünlüler konuşma organının hareketiyle çıkartılır.
Diksiyonda esas alman söyleniş şekli İstanbul söylenişidir. Söyleniş bölümünde sesli ve sessiz harfleri ayrı ayrı inceleyeceğiz. Türkçede 8 adet sesli ve 21 adet sessiz harf vardır. Sesli harfleri "ünlü", sessiz harfleri de "ünsüz" kelimesiyle tanımlayacağız.
Türkçemizdeki ünlüler "a, e, ,ı, i, o, ö, u, ü"den oluşur.
Ünsüzler ise "b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k. l, m, n. p, r, s, ş, t, v, y, z"den oluşur.
Alıştırma-Fonetik
Ünlüler (Ünlü Harfler)
A
Konuşma dilimizde birbirinden ayn söylenen iki (a) vardır. Bunlardan biri (kalın a) diğeri de (ince a) dır. Her iki (a) bazen uzun, bazen kısa okunabilir. Bu iki (a) yı söylerken birbirinden ayırt etmek için (ince a) nm üzerine şu () işareti koyarak gösterelim.
Kalın A
Şu şekilde söylenir: Dil doğal duruşunu değiştirerek ortaya doğru biraz yükselir, dudaklar hareketsiz, yanaklar gevşek ve çeneler açık, aaa aaaa aaaa
Elâlem ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp aladanalanamadık. Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini. Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar.
İnce A
(Kalın a) ya oranla daha ileriden söylenen bir ünlüdür. Dilimize geçen yabancı kelimelerden gelmiştir. Bu kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek:
lâla, lâstik, hâl. hâlbuki, lâf, lâkırdı, lâle, lâl, kâse, lâle, lânet, lâzım, kâzım, kâtip gibi.
Lâla lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi.
Uzun A
Bunu da (â) şeklinde gösterelim :
Örnek: Nâne, nâdir, nâme, câhil, câhit, seyahât, sâdık, sâbit, kâtil, nâzik târih, mâvi, hâttâ, hârf, dikkât, şefkât, kabahât, sıhhât, nâmus, nâne, nâsihat,
E
Konuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (e) vardır. Bunlardan biri (açık e) diğeri de (kapalı e) dir. Bu iki (e) yi söylerken birbirinden ayırt etmek için (kapalı e) nin üzerine şu (') işareti koyarak (açık e) den ayıralım, eee eeee eeee
Açık E
(Açık e) şu şekilde söylenir: Çeneler (a) ünlüsünde olduğu gibi, dil ileri doğru yükselir. Kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: Eş, sen, sene- Edebi edepsizden öğren: Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver: Evlinin bir evi, evsizin bin evi var. - Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Sen dede ben dede bu ah kim tımar ede.
Kapalı E
(Kapalı e) şu şekilde söylenir: Dudak kenarları kulaklara doğru biraz yaklaşıp çeneler hafifçe sıkılır.
Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi.
I
Şu şekilde söylenir: Çıkış noktası damağın arka kısmındadır. Dudakların köşesi kulaklara doğru açılır. Dil damağın arkasına doğru toplanarak dar bir geçitten havayı bırakır. Dilimizde (ı) ünlüsü kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: Isı, ıslık, ılıcak mı ııı ııııı
Ihlamuru ısıt, Tıkır tıkır, Mini mırıl, şıkır şıkır. Yığın yığın, kıpır kıpır, gıcır gıcır, ıslak ıslak, pırıl pırıl, fini fırıl, zırıl zınk
İ
Şu şekilde söylenir: Çıkış noktası damağın ön kısmındadır. Dudakların köşesi kulaklara doğru açılır, dil damağın iki yanma dayanarak dar bir geçitten havayı bırakır. Kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: iz, dil, izci iii iiiii iiiii
İki dinle bir söyle, iki el bir baş içindir.
Dilimizde süresi uzun olan (i) lere rastlanır:
İcat, biçare, bitap, bitaraf, veli, fenni, fiziki, cani, hayati, nihai, fuzuli, deruni
O
Konuşma dilimizde kalın ve ince olmak üzere iki ayrı O vardır.
Kalın O
Çeneler açık, dudaklar birbirine yakındır ve ağız içi yuvarlaktır. Kelime başlarında sık rastlanır.
Örnek: Ot, ova, ocak, olmak, ordu, oda, orman, ortak, bando, banyo, biblo, bono, fiyasko, tango, solo, fono, foto, radyo, stüdyo, şato, tempo, vazo. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz, oooo oooo ooo
İnce O
Biraz daha ileriden daha az yuvarlak yapılarak söylenir.
Lobutları loş locasında notalayan normâl lort losyoncusunun lokantasında nohutları lokumlarla karıştırdı.
Ö
Çeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir. Dudakların alt ve üst köşeleri birbirine yaklaşıp ağız küçük bir yuvarlak gibi olur, (ö) ünlüsü çoğunlukla kelime başında bulunur, ööö ööö öööö
Örnek: öbek, öc, ödenek, ödünç, ödeşmek, ödev, öfke, öğrenmek, öğrenim, öğretim, öğünmek, öğüt, ökçe, öksürük, örs
Ölenle ölünmez. Ölüm kalım bizim için. Önce düşün, sonra söyle. Öfkeyle kalkan zararla oturur.
U
Konuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (u) vardır. Bunlardan biri (kalın u) diğeri de (ince u) dur.
Kalın U
Çeneler açık, dudaklar birbirine iyice yaklaşık ve ağız tam bir küçük yuvarlak olur.
Örnek: Uç, ucuz, uçak, uçurum, uykucu, ulu uuu uuu uuu
Unkapanı uğradığı uğursuzluktan upuzun uzandı.
İnce U
(Kalın u) ya oranla daha ileriden söylenir. Ünlüsü çoğunlukla yazıda (ü) ünlüsü ile gösterilir.
Örnek: Rûya, rûzgâr, hûlya, gûya, lûzûm, lûtfen, lûgat, nûr, nûmara, Nûri,
Gûya Hûlya rûyasında Lûtfi'ye nûmaralı nûtuk söyleyerek lütfetmiş.
Ü
Çeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir. Dudakların alt ve üst köşeleri birbirine iyice yaklaşır ve büzülür. (Ü) ünlüsüne dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda sık rastlanır.
Örnek: Üç, üçgen, üçlü, üçüz, üflemek, Ülker, ülkü, ün, ünlem, ünlü, üreme, ürkek, ürpermek, üzüm, üstün, üşenmek, ütü üüü üüü
Üzüm üzüme baka baka kararır. Ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü. Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.
Ünsüzler
B
Dudakların birleşip açılmasıyla meydana gelir. Kelimenin başında veya ortasında bulunur. Kelime başında örnek: Baş, boş, bıçak, biber. Kelime sonunda (p)ye dönüşür.
Örnek: Kitap, kap, hesap, çorap. Ancak kelime sonunda ünlü bulunursa eski konumuna döner. Örnek: kitabı, dolabı, kabı, hesabı
Gerçekte (p) ile biten kelimeler ise değişmezler.
Örnek: sap-sapı, çöp-çöpü, top-topu, tüp-tüpü, küp-küpü, kulp-kulpu, hap-hapı,
Bi Be Ba Bo Bu Bö Bü Bı Bip Bep Bap Bop Bup Böp Büp Bıp
Bil Bel Bal Bol Bul Böl Bül Bil Bir Ber Bar Bor Bur Bör Bür Bir
Bit Bet Bat Bot But Böt Büt Bit Bis Bes Bas Bos Bus Bös Büs Bıs
Babasının benekli bıldırcını bitişik bostanda böceklerden bunalarak büzüldü.
C
Dişler birbirine yaklaşık; dil ucu dizlerin ön kenarına yayılmış, alt çene aşağı düşerek çıkar.
Örnek: Cam. caba, cacık. Coşkun, cömert, cüce, cümle. Kelime sonunda (ç) olur.
Ci Ce Ca Co Cu Cö Cü Cı
Cip Cep Cap Cop Cup Cöp Cüp Cip
Cik Cek Cak Cok Cuk Cök Cük Cık
Cit Cet Cat Cot Cut Cöt Cüt Cıt
Cambaz Cevat cılız cimri coşkunla cömertliğe cumbada cüret ettiler.
Ç
C harfinden biraz daha sert olarak çıkar. Çıkış biçimi aynıdır.
Çi Çe Ça Ço Çu Çö Çü Çı
İç Eç Aç Oç Uç Öç Üç Iç
Çip çep Çap Çop Çup Çöp Çüp Çıp
Tiç Teç Taç Toç Tuç Töç Tüç Tıç
Piç Peç Paç Poç Puç Pöç Puç Püç Pıç
Şiç Şeç Şaç Şoç Şuç Şöç Şuç Şüç Şıç
Çardaklı çeşmedeki çırak; çiçekleri, çorbanın çöreğini ve çuvalları çürüttü.
D
Dilin damağın ön kısmına ,üst diş köklerine dokunmasıyla çıkarılır.
Örnek: dam, dal, dar, dış, diş, dadı, dede, deney,demir.
Kelime sonunda (t) olur. Yalnız anlamlan ayrı olup söylenişleri benzeyen bir kaç kelimeyi birbirinden ayırmak için (d) olarak yazılır. Örnek: ad (isim), at (hayvan), od (ateş), ot (bitki), had (derece), hat (çizgi)
Di De Da Do Du Dö Dü Dı Dip Dep Dap Dop Dup Döp Düp Dip
Dik Dek Dak Dok Duk Dök Dük Dik Dit Det Dat Dot Dut Döt Düt Dit
Dir Der Dar Dor Dur Dör Dür Dır Diz Dez Daz Doz Duz Döz Düz Diz
Davulcu dede dışarlıklı dikişçiyi dolandırırken dönemecin duvarından düştü.
F
Üst kesici dişler alt dudağın üstüne dokunup açılmasıyla çıkarılır. Dilimizde çoğunlukla kelime başında, pek seyrek olarak da ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: fal, fil, fakat, falaka, falanca, faraş, felek, ferman, fasafiso, federasyon, felâket, felç, fevkalâde, frak, fitre, film-, fayans, fötr, fonojenik, futbol, füze.
Fil Fel Fal Fol Ful Föl Fül Fil Fit Fet Fat Fot Fut Föt Füt Fit
Fip Fep Fap Fop Fup Föp Füp Fıp Fif Fef Faf Fof Fuf Föf Füf Fıf
G
Dil sırtının damağın gerisini, bir de damağın daha ön kısmını kapatmasıyla meydana gelir.
Örnek: Gaga, gagalamak, gam, galiba, gar, garaj, gargara, gazete, gelincik, göçmen, gölge, gönye, görev, güzellik.
(G) ünsüzünün iki çıkış noktası vardır. İnce ünlülerle damağın ön kısmından çıkar.
Örnek: Gâh, gel, gör, git, gûya, güç. Kalın ünlülerle damağın gerisinden çıkar. Örnek: gar, gıcık, gocuk, guguk gibi.
Gi Ge Ga Go Gu Gö Gü Gı Gik Gek Gak Gok Guk Gök Gük Gık
Gip Gep Gap Gop Gup Göp Güp Gıp Gif Gef Gaf
Gof Guf Göf Güf Gıf Gil Gel Gal Gol Gul Göl Gül Gıl
Gir Ger Gar Gor Gur Gör Gür Gır
Galip Geyve'de gır gır giden gocuklu göçmen gururluya güldü.
Ğ
Dilimizde varlığını ancak kendinden evvel gelen ünlünün süresini uzatmakla hissettirir. Kelime başında bulunmaz, iki ünlü arasında ise ikili ünlü meydana getirir.
Örnek: Boğaz-boaz, doğal -doal, yoğurt - yourt
Konuşma dilimizde bazan y ve v seslerine döner.
Örnek: eğer-eyer, diğer-diyer, soğuk-sovuk
Ği Ğe Ğa Ğo Ğu Ğö Ğü Ğı Gir Ger Gar Gor Gur Gör Gür Gır
Gip Gep Gap Gop Gup Göp Güp Gıp Gil Gel Gal Gol Gul Göl Gül Gıl
H
Bir soluk harfi olup ağzın (kalın a) ünlüsünü çıkardığı durumla meydana gelir. Örnek: Habbe, haberci, haber, hacamat, hacı, hacıyatmaz, hadde, hademe, hafız, hafif, hafta, hakiki, hakir, hâlbuki, hallac, hassâs, hece, hımhım, hipnotizma, hokkabaz, hulâsa, hulyalı, hüner, hücum, hücre, hüviyet,
Hi He Ha Ho Hu Hö Hü Hı Hih Heh Hah Hoh Huh Höh Hüh Hıh
Hip Hep Hap Hop Hup Höp Hüp Hıp Hit Het Hat Hot Hut Höt Hüt Hıt
Hil Hel Hal Hol Hul Höl Hül Hıl Hir Her Har Hor Hur Hör Hür Hır
Habeş hemşire hırkalı hizmetçi hoppa hödüğe hurmaları hürmetle sundu.
J
Dişler birbirine, dil sırtı da katı damağa yaklaşır, havanın dil ortasından sızmasından meydana gelir. Örnek: Jale, Japon, jandarma, jambon, jelâtin, jeoloji, jeolog, jest, jilet, jübile, jüri.Halk arasında (j) ünsüzünün (e) olduğu görülür.
Örnek: Japon- Capon, jandarma - candarma, panjur - pancur, jurnalci - cumalcı,
Ji Je Ja Jo Ju Jö Jü Ji Jij Jej Jaj Joj Juj Jöj Jüj Jıj
Jir Jer Jar Jor Jur Jör Jür Jır Jil Jel Jal Jol Jul Jöl Jül Jıl
Jip Jep Jap Jop Jup Jöp Jüp Jıp Jis Jes Jas Jos Jus Jös Jüs Jıs
Japon jeolog j iletini jurnaliyle jüriye verdi.
K
Dil sırtının damağın gerisini, bir de damağın daha ön kısmını kapatmasıyla meydana gelir. İnce ünlülerle damağın ön kısmından kalın ünsüzlerle ise arka kısmından çıkar.
Örnek: kel, kir, kör, kâtip, kâhya Ömek2: kaba, kaya, kaçak, kadastro, kadın kadife, kalp, kal
Ki Ke Ka Ko Ku Kö Kü Kı Kik Kek Kak Kok Kuk Kök Kük kık
Kil Kel Kal Kol Kul Köl Kül Kıl Kir Ker Kar Kor Kur Kör Kür Kır
Kip Kep Kap Kop Kup Köp Küp Kıp Kit Ket Kat Kot Kut Köt Küt Kıt
Kara ketenlik külahlı kuş kara kediyi yedi
L
Dil ucu damağın ön kısmına(lale), bir de daha gerısınc(olay) dayanır, hava dilin yanlarını titreterek sızar.
Örnek: lâbirent, lâboratuvar; lâcivert; lâçka, lâdes, lâf, lâkap, lâhana, leylâk, leziz, limon, lise, litografya, liyakat, löca, lödos, lökanta, lokma, lökomotif, lösyon, löş,
Li Le La Lo Lu Lö Lü Lı Lil Lel Lal Lol Lul Löl Lül Lıl
Lir Ler Lar Lor Lur Lör Lür Lir Lip Lep Lap Lop Lup Löp Lüp Lıp
Lit Let Lat Lot Lut Löt Lüt Lıt Lin Len Lan Lon Lun Lön Lün Lın
(L) ünsüzü bazı kelime ortalarında ve sonlarında kaybolur. Örnek: nası şey- nasıl şey, kak ordan - kalk ordan. Adi konuşmada (r) ünsüzünün (1) olduğuna sık rastlanır. Buna (Leleşme) denir. Önek: birader-bilâder, Berber-belber, servi - selvi, serbest - selbes, bâri -bâli, diye- diyelek, kerli ferli - kelli felli, zemberek -zembelek, merhem - melhem, terlik -tellik, amerikan - amelikan
M
Dudakların birleşip açılması ve damağın hafif alçalmasıyla meydana gelir. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: Maalesef, macera, maç, madalya, maalmemnuniye, maarif, modem, mücevher, madenî, manzume, müzakere, mütemmim
Mi Me Ma Mo Mu Mö Mü Mı Mip Mep Map Mop Mup Möp Müp Mıp
Mir Mer Mar Mor Mur Mör Mür Mır Mil Mel Mal Mol Mul Möl Mül Mıl
Min Men Man Mon Mun Mön Mün Mın Mim Mem Mam Mom Mum Möm Müm Mım
Muhallebici melankolik Mısırlı Mirza modem mösyöyle Muradiyede müzik dinledi.
N
Dilin damağın ön kısmına, diş köklerine dayanıp açılmasıyla meydana gelir: Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: Nasır, nadan, nadide, nafaka, nafile, naftalin, nakil, nakit, nal nalbant, namaz, namus, nankör, narin, narkoz, nâsihat, nâzım, nazik, nesir, nezaket, nilüfer, nisan...
Ni Ne Na No Nu Nö Nü Nı Nip Nep Nap Nop Nup Nöp Nüp Nıp
Nil Nel Nal Nol Nul Nöl Nül Nıl Nir Ner Nar Nor Nur Nör Nür Nır
Nim Nem Nam Nom Num Nöm Nüm Nım Nin Nen Nan Non Nun Nün Nün Nın
Namlı nane nini nini naneleri numaraladı.
P
Dudakların birleşip açılmasıyla ve açılma sırasında dışanya hava fırlamasıyla meydana gelir. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: paça, paçavra, paket, pala, palamut, panorama, pansiyon, pantolon, papatya, paragraf, paramparça, paraşüt, paratoner, parazit, patinaj, pedagoji, plak, plaka, plan, planör, politika, porselen, porsiyon, program, projeksiyon, protesto, psikoloji.
Pi Pe Pa Po Pu Pö Pü Pı Pip Pep Pap Pop Pup Pöp Püp Pıp
Pil Pel Pal Pol Pul Pöl Pül Pil Pir Per Par Por Pur Pör Pür Pır
Pit Pet Pat Pot Put Pöt Püt Pıt Pis Pas Pos Pus Pös Püs Pıs
Palavracı peltek pısırık pişkin poturlu porsuk pulcu püskürdü.
R
Dil ucunun yukarıdaki kesici dişlere yakın noktayla meydana getirdiği kapağın birçok defa açılıp kapanmasıyla meydana gelir. Kelime başında bulunan (R) kolay söylenir. Fakat kelime sonlarındaki (R) ünsüzlerine önem verilmezse anlaşılması güç olur.
Örnek: rabıta, radyatör, radyografi, rahat, roket, raket, ramazan, randevu raptiye, rol, reçete, rehber, rehin, rejisör, rakip, reklâm, rekor, repertuvar, reverans, rezonans, riyakâr, romatizma, rota, rozet, röportaj, rûya, rûzgâr.
Ri Re Ra Ro Ru Rö Rü Rı İr Er Ar Or Ur Ör Ür Ir
Rir Rer Rar Ror Rur Rör Rür Rır Tir Ter Tar Tor Tur Tör Tür Tır
Fri Fre Fra Fro Fru Frö Frü Frı Gri Gre Gra Gro Gru Grö Grü Grı
Radyolu ressam Ramis Rasim'in romanıyla röportaj yaptı.
S
Dudaklar açıktır, dilin ucu alt diş köklerine yaklaşır ve hava dilin arasından tonsuz olarak sızar. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: sap, saat, sabah, sabotaj, saman, servis sıska, seksek senaryo, stüdyo, spiker, smokin, hassas, kasa gibi.
Si Se Sa So Su Sö Sü Sı Sil Sel Sal Sol Sul Söl Sül sıl
Sir Ser Sar Sor Sur Sör Sür Sır Sis Ses Sas Sos Sus Sös Süs Sıs
Siş Seş Saş Soş Suş Söş Suş Sış İsi Ese Asa Oso Usu Ösö Üsü Isı
Sandıklıda sepetleri sıralı simitçi sofrada sökülen sucukları süpürdü.
Ş
Dişler birbirine, dil sırtı da katı damağa yaklaşır; hava dilin ortasından çıkar.
Örnek: şantaj, şantiye, şafak, şahin, şakşakçı, şimendifer, şimşek, şarapnel, şarjör, şifre, şövale, şüphe, şölen.
Şi Şe Şa Şo Şu Şö Şü Şı Şii Şel Şal Şol Şul Şöl Şül Şıl
Şir Şer Şar Şor Şur Şör Şür Şır Şis Şes Şas Şos Şus Şös Şüs Şıs
Şiş Şeş Şaş Şoş Şuş Şöş Şüş Şiş Şiz Şez Şaz Şoz Şuz Şöz Şüz Şız
Şamlı şemsek şimşir şafak şakşaklandı
T
Dilin damağın ön kısmına diş köklerine dayanıp açılmasıyla meydana gelir. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: tabak, taban, tabela, tablet, tablo, talih, tarih, tapu, tatil, teklif, tekzip, telefon, teleskop, televizyon, telgraf, temenni, tempo, temsil, tentene, tepki, terlik, termos, testere, transatlantik, transformatör, trapez, titiz, tiyatro, tren, tribün, turp, turnike, tünel.
Ti Te Ta To Tu Tö Tü Tı Tik Tek Tak Tok Tuk Tök Tük Tık
Tir Ter Tar Tor Tur Tör Tür Tır Tit Tet Tat Tot Tut Töt Tüt Tıt
Tis Tes Tas Tos Tus Tös Tüs Tıs Tiş Teş Taş Toş Tuş Töş Tüş Tış
Tatar tepsici tıknaz titiz Tosun tömbekici tulumbacıyla tütün tüttürdü.
V
Üst kesici dişler alt dudağın üstüne dokunur. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: vade, vadi, vagon, vahşi, vakit, vantilâtör, vapur, varil, varis, vasiyet, velvele, vergi, vestiyer, vesvese,
Vi Ve Va Vo Vu Vö Vü Vı Viv Vev Vav Vov Vuv Vöv Vüv Vıv
Vil Vel Val Vol Vul Völ Vül Vıl Vir Ver Var Vor Vur Vör Vür Vır
Vis Ves Vas Vos Vus Vös Vüs Vıs Viş Veş Vaş Voş Vuş Vöş Vüş Vış
Velveleli vasi vesvese vadide vagon verdi
Y
Dil ortasıyla ön damak arasından çıkar. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: yaba, yaban, yağmur, yalan, yamyam, yankı, yan, yarış, yaz, yaş, yangın, yayan, toy, çay.
Yi Ye Ya Yo Yu Yö Yü Yı Yiy Yey Yay Yoy Yuy Yöy Yüy Yıy
Yil Yel Yal Yol Yul Yöl Yül Yıl Yir Yer Yar Yor Yur Yör Yür Yır
Yis Yes Yas Yos Yus Yös Yüs Yıs Yiz Yez Yaz Yoz Yuz Yöz Yüz Yız
Yalvaçlı yelpazeli yıldız yirmi yoksul yörükle yumurtalarını yükledi.
Z
Dilin ucu alt diş köklerine yaklaşır, hava dilin arasından tonlu olarak çıkar. Kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Zi Ze Za Zo Zu Zö Zü Zı Zip Zep Zap Zop Zup Zöp Züp Zıp
Zil Zel Zal Zol Zul Zöl Zül Zil Zir Zer Zar Zor Zur Zör Zür Zır
İzi Eze Aza Ozo Uzu Özö Üzü Izı Ziş Zeş zaş Zoş Zuş Zöş Züş Zış
Örnek; zafer, zahire, zahmet, zakkum, zalim, zaman, zambak, zemzem, zenci, zerdali..
Benzer Konular
-
Türkçe'de ünsüz yumuşaması
Konu Sahibi serapc Forum Soru-CevapCevap: 1Son Mesaj : 06.Mayıs.2013, 13:07 -
Yeni Harflerin Kabulü
Konu Sahibi refresh Forum TarihCevap: 0Son Mesaj : 26.Kasım.2012, 19:19 -
Renk sözcüğünün telaffuzu
Konu Sahibi zeynepcik Forum Doğru Yazalım Doğru KonuşalımCevap: 2Son Mesaj : 26.Nisan.2012, 19:25 -
İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan Batı kökenli alıntıların imlası
Konu Sahibi refresh Forum Bir İmlâ (Yazım) Kuralı EkleCevap: 0Son Mesaj : 14.Ocak.2012, 19:10 -
Ünsüz Uyumu ve Ünsüz Düşmesi
Konu Sahibi refresh Forum Türk Dili ve Edebiyatı Genel İçerikCevap: 0Son Mesaj : 12.Nisan.2011, 14:59
Durum (kesit) Hikayeciliği-Çehov...
09.Kasım.2017, 17:29 in Türk Dili ve Edebiyatı Genel İçerik